turuncu

Turuncu duvarlı evim pembe boyalı odam… küçüklüğüm ilk
hatıralarım ilk düşlerimin ve ilk düşüşlerimin yuvası. İlk okumayı öğrendiğim
her gece okuduğum hikayelerim sarı ışığın yansıttığı gölgelerden korkan küçük
bir kız çocuğu. Yağmurlu günler hep beni eskiye döndürür adeta benim için bir
çağrıdır. Geçmişi düşündüğümde başıma gelen tüm talihsiz olaylar sonbaharda
gelmiş ne ilginç ki en sevdiğim mevsimde sonbahardır. Turuncuya duyduğum özlem
tüm canlılığıyla devam ediyor. Turuncu yapraklar, turuncu duvarlar, turuncu
kıyafetler ve turuncu. Keşkeler biriktirdiğim ama bardağın dolduğu günleri yaşıyorum.
Çok düşünmekten adeta beynim patlayacak. Özlemler duyuyorum tıpkı Zezeye duyduğum
özlemler gibi. Yazmak istiyorum durmadan ama önümde koca koca engeller var.

Yağmur damlaları düşerken camıma
Yastığımda biriken damlalar yoldaşım
Özlediğim insanları geri getirmek istesem de
Şarkılar olmuş tek sırdaşım
Düşler biriktirdim pembe bulutlarda
Saçlarımı kestirdim hiç ummadığım kısalıkta
Siyah beyaz filmleri yaşıyorum
Sonbaharın hüznünde
Korkuyorum yitip giden her saniyede
İnsan kendini ne zaman bulur diye soruyorum aynama
Arkadan bir ses çınlıyor kulaklarımda
Yitirmeden anlamaz insan diyor şarkıcı
Bense yitirdiklerimden kumdan kaleler yapıyorum
Çocuk kalsam diyorum hep
Karanlıktan korkup sığınsam annemin kucağına
Annemi özlediğimi farkediyorum
Sonra bana anneliği hissettirenleri
Neyse bir elimde buz tutmuş kahvemle
Isınmaya çalışayım bu yağmurlu eylül gününde
Yorumlar