paylaşmanın dayanılmaz hafifliği




Eskiden bir ben vardı başkalarının hayatını izler dururdu.Bu durumdan asla şikayet etmezdi.Bilmezdi
kendi hayatının kıymetini.Kendi hayatında kendini yardımcı oyuncu hisseder dururdu.Adım atmaktan çok korkardı,bırakın adımı konuşmaya korkardı.Değişmesi gerekenleri değiştirmezdi.Sürekli söylenirdi.Hayal kurardı.Olmayacak hayaller değildi bu.Bazı kaçış yöntemleri vardı.En sevdiği kaçış yöntemi mum ışığında yazmak soğuk ellerini kahveyle ısıtmaktı.Okudukça var oluyor , yazdıkça kendini buluyordu.Mutlu olmadığını söyleyerek hayata ihanet ediyordu.Sonra hayatına biri girdi.O konuştukça bazı taşlar yerine oturdu.Konuşmayı öğrendi,paylaşmanın dayanılmaz hafifliğinde kendini kaybetti.Ufak detaylar kalbinin atışını değiştirdi.Küçücük bir kız çocuğu oluvermişti bir anda.Hayatta elbet engeller olacaktı.Kimin hayatında engel yoktu ki? Engelleri beraber aştığı birinin olması onu bambaşka biri yaptı.Varlığı varlığıma hayat verdi.Mutluluğun daimi üyesi oldu. Masal gibiydi artık hayatı hem de daha yeni başlayan şimdiki zamanlı bir masal.

Yorumlar

Popüler Yayınlar