Günlerin yüzünü özledim, şarkılarla arınmayı deniyorum.

Geceleyin uyku tutmadığında,salona geçip sarı ışığı açıyor ve minderlerin üzerinde oturmaya başlıyorum.Penceren odaya sızan cılız rüzgara karşılık,kareli battaniyemi bacaklarıma örtüyorum.Sonra,radyoyu açıyorum.Kim dinler ki saat 03.28'de radyoyu...Benim gibi soruları olanlar ya da aşıklar.Sonra düşünüyorum keşke diyorum çay yapraklarını okuyabilen kadınlardan olsaydım,beni sadece hüzünlü çay yaprakları anlar.Ya da şey peçete biriktirenler...
Salondan kalkıp odama geçiyorum.Defterimi açıyorum,başımı hafifçe defterimin üstüne yerleştirdim.Islık çalmayı denedim.Olmadı.Sessizliğin içinde nefesime odaklanıyorum.Anılar hafızama hücum etmeye başladı.Kütüphanedeyiz.Sen ve ben. Kitapların arasına oturmuşuz,Önce beyaz ayakkabılarıma ardından karşımda duran raflara bakıyorum.“Hayatımı bu şekilde geçirebilirim biliyor musun? Her gün, bu kitaplıkların arasında dolanıp kendime yeni bir yer bulabilirim. Okudukça, varlığım anlam kazanıyor. Bir kitap ve yanında biraz kırmızı şarap. Bir yerde, beni bilmeyen bir kadın var, kendimi kaybetmiş de onda bulmuş gibi aşka kapıldım. Şehrin içinde dolanıyor ve ben her adımına hayran kalıyorum. Beni görmüyor, ben de hislerimi kenara koyup kitaplarla uyuşturuyorum kendimi.”
Sonra derin bir nefes alıyorsun.GİDELİM Mİ? diyorsun.
Anılar çıkın hafızamdan
Çünkü ben
Günlerin yüzünü özledim,şarkılarla arınmayı deniyorum.
Beni yalnız bırakın.
Yorumlar