2K

bir kahve bir kitap

Milan Kundere / Gülüşün ve Unutuşun Kitabı

Bir yazarla tanışma kitabı çok önemlidir.Bazen yazarın tüm cümlelerinde kaybolmak istersin bazense yazara elveda dersin.
Bu kitap yazarla tanışma kitabımdı uzun zamandır Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabını okumak istiyordum ama tanışmamız Gülüşün ve Unutuşun Kitabı oldu.
Kitapta 7 birbirinden bağımsız öyküden oluşuyor.Böyle bağımsız dediğime de bakmayın karakterlerin ve kurgunun ortak noktaları mevcut.Ama bu ortak noktalar öyle keskin değil.Karakterlerin karşıdan karşıya geçerken diğer bir karakteri görmesi ama bundan haberi olmaması gibi bir kesişme.Tıpkı bizim hayatta yaşadığımız gibi.
Kitabın içine işleyen bir tarih var.Böyle olunca da toplum eleştirisi kaçınılmaz oluyor.Karakterlerin toplumun tamamı tarafından değil de belli bir kesim tarafından dışlandığını görüyoruz.
Yazar kimi yerlerde araya giriyor.Bu durum normalde benim çok sevdiğim bir durum değildir.Yazarın,okuyucuya yaptığı bir darbe gibi bir durum ama Kundera bu iletişimi öylesine ustalıkla beceriyor ki bende bu endişemden çabucak vazgeçiyorum
Kitap bizleri litost kavramıyla tanıştırıyor.Peki,nedir bu litost?Yazar bu kelimenin hiçbir dilde karşılığı olmadığını söylüyor.İnsanın yapamadığı şeylerden dolayı kendine acıması,beceriksizliğinden dolayı kendine işkence etmesi diyebiliriz bence.Kitaptan alıntıyla açıklayacak olursak "başka dillere çevrilmesi olanaksız Çekce bir sözcüktür.
Adamakıllı açılmış bir akordeon gibi sonsuz bir duyguyu, başka bir cok duyguların bilesimi olan bir duyguyu anlatır
Hüzün, acıma, pişmanlık ve özlem. sözcüğün ilk hecesi terk edilmiş bir köpeğin sızlanmasını duyuracak bicimde uzun ve güçlü bir bicimde vurgulanır"


 *Kısaca iyi bir yazarla tanışmış olmanın verdiği dayanılmaz hafifliği yaşıyorum şu günlerde.Bilmem,anlatabildim mi? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar